13 Kasım 2015 Cuma

Yakın Tarihin Gerçekleri



Takip edenler bilir tarih'i kronolojik olarak okumayı seven bir kişiyim. Geçen sene Atatürk'ün hayatını ve Türkiye Cumhuriyeti kuruluş tarihini okumak için öne aldım. Bu okuma kolunda halen ilerlemekteyim. 2014 Tüyap fuarında İlber Ortaylı imza gününe denk gelip iki kitabını alıp imzalatmıştım. İlber Ortaylı'yı sevmeme rağmen ve Atlas Tarih de olan makaleleri dışında hiç bir kitabını bu zamana kadar okumadım. Bunun sebebi de kendisinin 20. yüz yıl tarihçisi olması. T.C. okuma kolunu oluşturmasaydım daha uzun süre kendisinin yazdığı kitapları okuyamayacaktım. Aradan bir yıl geçmesine rağmen bu kitabı okumak için yeni vakit ayırabildim.

Kitap makaleler şeklinde oluşmakta. Makaleler konu itibari ile İttihat ve Terakki zamanlarından başlayıp günümüz meselelerine kadar geniş bir yelpaze içeriyor. Güncel konular, tarih içinde sorunlu, çarpıtılmış konular üzerine çok güzel açıklamaları bulunmakta. Türkiye Siyasi tarihi içinde hayatı boyunca bazı şeylere şahit olduğu için bunları da aktarmakta. Menderes döneminde tarihi yapılara nasıl düşünülmeden yok edildiğini anlatıyor mesela. Kitabın içeriği bakımından popüler tarih diyebiliriz bazı açılardan. Fakat İlber Hocanın anlatımı ile de tam bir tarih dersi niteliğinde taşıyor. Her konuyu geniş ve etraflıca anlatımı ile bir çok başlıkta geniş bilgiler vermiş. Benim düşüncem tam emin olamadım dergide yazdığı makalelerinin bir araya getirilmiş hali olabilir. Çünkü kitapta anlatılanların kaynakçası yok. Bazı makaleler de soru cevap şeklinde. Hoca bir çok yerde makalelerde kitaplar ve makale ismi verse de bu yazı içinde geçen bir husus. Kitabın üslubu aynı İlber Ortaylı'yı televizyonda nasıl izliyorsanız öyle. Yalnız öyle konularda bilgi veriyor ki hayret ediyorsunuz bunların nasıl biliyor diye. Mesela kim Bulgar tarihini bu kadar detaylı bilebilir ki onların papazlarının yazdığı kitaplara kadar.

Atatürk'ün Bulgaristan da bulunduğu dönem genelde kısa olarak geçilir. Burada geçirdiği zaman içinde neler yaptığı konusunda buradaki bir makalesi bana bir kapı açtı. Bu zamanı da okumaya çalışacağım.

İlber Ortaylı kitapta size bazı kitaplar ve yayınlar okumanızı öneriyor. Bunları bulup okuyun derin bu kitabı okuduktan sonra. İstanbul işgal yıllarını anlatan Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun Sodom ve Gomore adlı eseri bunlardan birisi. Bu kitaptan sonra onu okudum güzel bir eserdi. Burada roman tanıtmadığım için değinmeyeceğim. Fakat işgal yıllarındaki İstanbul'da ki bazı zümreleri güzel anlatmış. Bu romanı da tavsiye ederim. İstanbul işgal yıllarını anlatan bir hatırat ile devam edeceğim bu okuma koluna. Bu kitabı da okumanızı tavsiye ederim.  

Geçen senede ve bu senede imza kuyruğundayken aklıma takılan bir husus vardı. Gerçekten çok uzun sıra oluyor İlber Ortaylı standında. Bunca insan imzalattıkları kitabı resim için mi yoksa gerçekten okumak için mi alıyorlar merak ettim. Sanırım merakımı hiç gideremeyeceğim.

4 yorum:

  1. son cümleniz gerçekten önemli gibi görünüyor. Sayısız kitap bloğunu gezdim ve geziyorum. Bu tür kitapların okunup tanıtılması yok denecek derecede.
    Ya da soruyu tersinden okuyalım. Bu kitaplar bu denli çok alınmasına rağmen tarih anlayışımız neden çok ters?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Mehmet Bey bu gerçekten en büyük sorunlardan bir tanesi. Ülkemizde ki bireylerde ne yazık ki bilimsel düşünme yetisi gelişmemiş. Bu en üsteki devlet yöneticisinden en alttaki halk mensubuna kadar böyle. Bakış açısı bu şekilde olunca, bunun üstüne okumamak, cahillik, fırkacılık, kasıtlı olarak konuları çarpıtarak insanları yanlış bilgilendirme gibi şeylerle birleşince insanların tarih anlayışı da ters oluyor.

      Sil
  2. İlber Hocamın 6 kitabını okudum bir tane de bekleyenler arasında var ama bunu görmemişim not aldım teşekkürler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yardımcı olmuşsa ne mutlu bana. Bir daha ki İlber Ortaylı kitap yorumu sizden o zaman

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...