20 Ocak 2016 Çarşamba

Geyikli Park



Sunay Akın televizyon programlarında ve kendi gösterilerinde seyretmeyi sevsem de bu güne kadar hiç bir kitabını okumamıştım. Geçen sene aldığım bir karar ile okuma listeme okumadığım yazarlar kısmı ekleyerek artık bu açığı kapatmaya çalışıyorum. Bu yılda listeme Sunay Akın'ı eklemiştim. Biliyorsunuz ki blogda roman tanıtmıyorum. Sunay Akın kendisine edebiyatçı dese de bu okuduğum eser tarihin içinden bize sahneler göstermesi sebebiyle bloga eklemeyi uygun gördüm.

Kitap içinde bir çok konuda makalelerden oluşmakta. Ama en çok insanların hikayeleri bulunmakta. Bu tarihi kişiliklerin ve tarihi olayların ince iplerle bir birine bağlı olduğunu yazar bize çok güzel göstermiş. Bu görmediğimiz bağ insanları nasıl etkilemiş ve kimleri ortaya çıkarmış okuyunca şaşırıyorsunuz. Ertuğrul uçağının gizli kalmış kahramanlığı ve tarihimizi nasıl değiştirdiği, aynı anda bir idama, bunun yanında bir de dolandırılmaya şahit oluyorsunuz. Oradan elinizde kalan bir düğmenin değerini ve kimleri ortaya çıktığını. Noel Babanın tarihini öğrenirken, iki cami bir isminin nedenini, Taksimde bulunan geyik heykeline, Düşünen Adam heykelinin öyküsüne ve Japonya da bulunan bir Cami gibi bir çok nesnenin ilginç, hüzünlü tarihide bizi bekliyor. Cahit Cav, Mimar Sinan, Sabahattin Ali, Nazım Hikmet, Pilot Vehici, Orhan Veli ve Atatürk'e kadar o kadar ince iplerle bağlı bir tarih göreceksiniz bazı yerlerde hüzünlenip, bazı yerle de hayret edeceksiniz.

Kitap içinde daha bir çok konuda ve kişiyi anlatan makaleler bulunmakta. Ama içlerinden en çok beni etkileyen "Berlin'de Hakimler Var" adlı makale oldu. Hem böyle bir olayın olması hemde bir kişinin bunu merak ederek oraya gidip kendisinin bunu görmesi yüksek bir tarih bilinci gerektirir. 

Sunay Akın'ın her zaman bahsettiği müzeler konusunda da ne yazık ki çok ilgili değiliz. Kendi tarih ve kültürümüze okumak dışında bilgi almak ve görmek için bile çok heves göstermiyoruz. Buna bende dahilim. İstanbul da bir çok müze ve tarihi mekan olmasına rağmen hepsini gezmedim. Kitabı okuduktan sonra kendime dedim bu sene ilk baharda İstanbul  Oyuncak Müzesine kesin gideceğim. Sizinde gidip görmenizi tavsiye ederim. Hem İstanbul Oyuncak Müzesini hemde diğer müzelerimizi gezelim. Müzeler, kütüphaneler ve tarihi mekanlar  bizim tarihi belleğimizi oluştururlar.

Son olarak kitabın dili sade ve akıcı. Makaleler şeklinde oluşmakta. Merak edenlere bu kitabı tavsiye ederim.

4 yorum:

  1. Tarihi yaşanmışlıkları o kadar güzel kaleme alıyor ki Sunay Akın insan hiç sıkılmadan büyük bir merakla okuyor her bir kitabını. Ben sık sık okuma listeme ekliyorum. Bir Çift Ayakkabı'yı tavsiye ederim eminim beğeneceğinize ^^

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet anlatımı güzel ve çok sade. Bundan sonra diğer kitaplarına da yer vereceğim okuma listemde. Her yıl bir kitabını okumaya karar verdim. Sizin önerdiğiniz kitabı önümüzdeki yıl ki okuma listeme ekleyeceğim. Teşekkür ederim.

      Sil
  2. Geyikli Park'ını alınacaklar listeme ekliyorum :)) Müzeler konusundaki ilgisizliğimizi aslında çözebiliriz. Toplum olarak çok fazla dizi film izliyoruz ve dizilerde gördüğümüz davranışları yapmak için can atıyoruz. O dizi ya da filmlere döşeyeceğiz müze sahnelerini, alttan alta müze gezmek güzeldir mesajını... O zaman müzelerimiz sadece turistle değil yerlilerle de dolacaktır :))
    İstanbul Oyuncak Müzesi benim de çok gitmek istediğim bir müze, geçenlerde plan yaptık arkadaşlarla gidecektik ama aksilikler oldu. Umarım kısa zamanda gezerim ben de :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Son çıkan Osmanlı dönemi dizileri Topkapı Sarayı ve diğer Osmanlı Dönemi müzelerine ne kadar rağbet arttırdı bakmak lazım. Bizim insanımız daha çok popüler kültürü yemeyi seviyor. Bunların içinden çok az insan bu dönem nasıl geçmiş, Osmanlı kimdir, nasıl bir devlettir diye bir araştırma içine giriyordur. Bu kişilerin bazılarını da ne yazık ki tarihi gerçeklik dışında yönlendiren kişilerin ağına takılıyorlar. Çok çok az insan diziyi izledikten sonra gerçekliğe belki ulaşıyordur. Yada benim düşüncemin tersi de mümkün olabilir. Ama öyle olsaydı toplum böyle olmazdı diye bir sav ortaya atabilirim.
      Benimde gidecekler listemde bir çok müze var. Ama İstanbul da yaşamadığım için belli zamanlarda gelip gidiyorum. Bende ilk bahar döneminde gitmeyi planlıyorum. Bu arada hem kitap hemde İstanbul Oyunca Müzesi için yazını dört gözle bekliyorum.

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...