Dilde, Fikirde, İşde Birlik
Türk tarihinin önemli bir noktasında bulunan, Türk düşünce tarihine büyük katkısı olan tarihi bir şahsiyet İsmail Gaspıralı. İnsanlara o zamanda gazete okutmayı sağlayan, yeni nesil öğretim tekniği geliştirerek köhnemiş eğitim sistemini değiştirerek yeni nesil okullar açıp eğitimi ileri safhalara taşıyan biri olmasına karşın çok az bir çevre tarafından tanınmış bir kişidir.
İsmail Gaspıralı bugünkü Kırımda Gaspra şehrinde doğdu. (1851) Ailesi Çarlık imparatorluğu içindeki soylu Türk ailelerinden biriydi. Babası Çarlık sistemi içersin de belli bir askeri mevkiye kadar gelmişti. Bundan dolayı kendisininde Çarlık Ordusu içersin de yer bulup yükselmesi muhtemeldi. Fakat Rusya - Osmanlı savaşı patlak verdiğinde İsmail Gaspıralı Osmanlı ordusuna katılmak için kaçtığında yakalanıyor. Bunun sonucunda ne Osmanlı ordusunda nede Çarlık ordusunda bir görev alamıyor. Kendisine sadece öğretmenlik görevi kalıyor yapabileceği o dönemde. Hayatı çok yoğun geçen İsmail Gaspıralı İstanbul, Fransa, Kırım arasında ilk zamanlarını geçiriyor. Bu zaman zarfı içersin de çok önemli kişilerle temasa geçip, kendi bilgi seviyesini de geliştiriyor. Türkçe, Rusça ve Fransızca biliyor. Kırım o dönemde Çarlık içindeki aykırı düşünen entelektüel kişilerin gelip buluştuğu bir mekan ayrıca. Buradaki sohbetler ile kendisini geliştirmiş ve o zaman ki Rusya'nın önde gelen kültürlü kişilerine kendini dinletmişti. Kırım'a döndüğünde gazetelerde yazı yazmaya başladı. ilk önce birkaç farklı gazetede yazılar yazdı. Daha sonra da sahibinin ve baş yazarının kendisinin olduğu Tercüman gazetesini çıkarmaya başladı.
İsmail Gaspıralı'nın fikir yapısı Rusya içindeki Türk-Müslüman toplumun eğitilip bilinçlenmesi ve Rus toprakları içersin de hak ettikleri mevkileri almaları yönünde. Bu düşünceleri savunurken de bu işi zorla değil, kendilerininde Çarlık İmparatorluğunun bir unsuru olduklarını ve diğer vatandaşlar gibi haklarının verilmesini savunuyor. Tabi burada Türklerin de eğitim durumlarını, o zamanki durumlarını görerek kendilerini geliştirmelerini, bilinçlenmelerini, birlik ve beraberlik içersin de hareket etmeleri gerekliliğini savunuyor. Ama bunları yaparken kesinlikle ayrılıkçı bir politika izlemeyip, kendilerinin bu devletin bir unsuru olduklarını vurgulayarak yapıyor. Bu politikalar neticesinde o zamanın baskıcı rejimine ve sansüre karşı Tercüman gazetesinin yayınlanmasının iznini alıyor.
Bu faaliyetlerinin yanında kendisinin geliştirdiği Usul-ü Cedit sistemi ile insanlara 40 günde okumayı öğretiyordu. Tercüman gazetesinin yayınlamaya başladığı sırada bu öğretim sistemini bir okul haline getirmişti. Tüm Rusya Türklerinin bulunduğu yerlere bu okulları açarak bir eğitim devrimi gerçekleştiriyordu o dönemde.
İsmail Gaspıralı 1914 yılında vefat edinceye kadar çok yoğun bir hayat yaşamıştır. Türkleri cehaletten kurtarmak, kendi bilinçlerini yeniden kazanmasına yardımcı olmak ve Rusya topraklarında ki vatandaşlık haklarının çiğnenmemesi için çok çaba göstermiştir. Bu çabaları da sonuçsuz kalmamış kimsenin şuan bile yapamadığı gazete okuma coğrafi büyüklüğüne ulaşmış, kurduğu okullar ile Türk-Müslüman toplumunun eğitimin seviyesinde devrim yaratmıştır. Bu yıl İsmail Gaspıralı'nın 100. ölüm yıl dönümü olmasına karşın halen onun bize bıraktığı fikirlerden ne yazık ki çok uzaktayız Türk Devletleri olarak. Onun fikirlerini ve olaylara karşı gösterdiği tepkileri yazılarından okudukça onu daha iyi anlayabilir, Türk toplumunu ulaştırmak istediği hedefe ulaşabiliriz. İsmail Gaspıralı'yı anlamak için ilk olarak Pozitif yayınlarından çıkan Necip Hablemitoğlu'nun yazdığı Gaspıralı İsmail kitabını okumak faydalı olacaktır.
Ana kitabımıza gelirsek. İsmail Gaspıralı'nın çıkardığı Tercüman gazetesinin günümüz Türkçesine çevrilmiş halidir. Sabri Arıkan tarafından derlenmiş ve Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı tarafından 2 cilt halinde yayınlanmıştır. O dönemi ve İsmail Gaspıralı'yı kendi kaleminden fikirlerini tanımak için çok önemli bir kaynak. Kitabı kaliteli basmışlar, sayfaları diğer kitaplar gibi değil, hacmi büyük ve ağır okurken tutmaktan bileklerim ağrıyordu zaman zaman.
Kitabı ve Tercüman gazetesini bu yazıda fazla tanıtmadım. Amacım ilk önce size İsmail Gaspıralı'yı tanıtmak daha sonra Tercüman ve Usul-ü Cedit hakkında bilgi vermek. Diğer yazılarda bu konulara değineceğim.
İsmail Gaspıralı'nın fikir yapısı Rusya içindeki Türk-Müslüman toplumun eğitilip bilinçlenmesi ve Rus toprakları içersin de hak ettikleri mevkileri almaları yönünde. Bu düşünceleri savunurken de bu işi zorla değil, kendilerininde Çarlık İmparatorluğunun bir unsuru olduklarını ve diğer vatandaşlar gibi haklarının verilmesini savunuyor. Tabi burada Türklerin de eğitim durumlarını, o zamanki durumlarını görerek kendilerini geliştirmelerini, bilinçlenmelerini, birlik ve beraberlik içersin de hareket etmeleri gerekliliğini savunuyor. Ama bunları yaparken kesinlikle ayrılıkçı bir politika izlemeyip, kendilerinin bu devletin bir unsuru olduklarını vurgulayarak yapıyor. Bu politikalar neticesinde o zamanın baskıcı rejimine ve sansüre karşı Tercüman gazetesinin yayınlanmasının iznini alıyor.
Bu faaliyetlerinin yanında kendisinin geliştirdiği Usul-ü Cedit sistemi ile insanlara 40 günde okumayı öğretiyordu. Tercüman gazetesinin yayınlamaya başladığı sırada bu öğretim sistemini bir okul haline getirmişti. Tüm Rusya Türklerinin bulunduğu yerlere bu okulları açarak bir eğitim devrimi gerçekleştiriyordu o dönemde.
İsmail Gaspıralı 1914 yılında vefat edinceye kadar çok yoğun bir hayat yaşamıştır. Türkleri cehaletten kurtarmak, kendi bilinçlerini yeniden kazanmasına yardımcı olmak ve Rusya topraklarında ki vatandaşlık haklarının çiğnenmemesi için çok çaba göstermiştir. Bu çabaları da sonuçsuz kalmamış kimsenin şuan bile yapamadığı gazete okuma coğrafi büyüklüğüne ulaşmış, kurduğu okullar ile Türk-Müslüman toplumunun eğitimin seviyesinde devrim yaratmıştır. Bu yıl İsmail Gaspıralı'nın 100. ölüm yıl dönümü olmasına karşın halen onun bize bıraktığı fikirlerden ne yazık ki çok uzaktayız Türk Devletleri olarak. Onun fikirlerini ve olaylara karşı gösterdiği tepkileri yazılarından okudukça onu daha iyi anlayabilir, Türk toplumunu ulaştırmak istediği hedefe ulaşabiliriz. İsmail Gaspıralı'yı anlamak için ilk olarak Pozitif yayınlarından çıkan Necip Hablemitoğlu'nun yazdığı Gaspıralı İsmail kitabını okumak faydalı olacaktır.
Ana kitabımıza gelirsek. İsmail Gaspıralı'nın çıkardığı Tercüman gazetesinin günümüz Türkçesine çevrilmiş halidir. Sabri Arıkan tarafından derlenmiş ve Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı tarafından 2 cilt halinde yayınlanmıştır. O dönemi ve İsmail Gaspıralı'yı kendi kaleminden fikirlerini tanımak için çok önemli bir kaynak. Kitabı kaliteli basmışlar, sayfaları diğer kitaplar gibi değil, hacmi büyük ve ağır okurken tutmaktan bileklerim ağrıyordu zaman zaman.
Kitabı ve Tercüman gazetesini bu yazıda fazla tanıtmadım. Amacım ilk önce size İsmail Gaspıralı'yı tanıtmak daha sonra Tercüman ve Usul-ü Cedit hakkında bilgi vermek. Diğer yazılarda bu konulara değineceğim.
bu şahsiteyi tanımama aracı olduğunuz için teşekkür ediyorum , bilmediğim , korkarım hiç duymadığım biri ama yeni ufuklar açacak her kapı kıymetli....
YanıtlaSilAmacımız tanımak ve bir kapı aralamak. Başarılı olduysam ne mutlu bana. Kırım Türkleri için çok önemli bir kişidir. Onun çabaları olmasaydı bu gün orada Türk-Müslüman olmayabilirdi. Türk milletine de bir ideal bıraktı ardından ama biz daha o safhaya erişemedik ne yazık.
Sil