9 Şubat 2016 Salı

Yaralı Payitaht İstanbul'un İşgali



Osmanlı İmparatorluğunun son dönemlerini yaşadığı bir zamanda her şey gibi başkentinin de artık yıkılmaya yüz tuttuğu görülmekte. Parasızlık ve düzensizlik, savaş sonrası çıkan bir çok sorunlarla birlikte İstanbul'un işgal edilmesiyle her şey kat be kat dahada karmaşık ve düzensiz bir hal almış. Bize hayallerde uyandırılan mistik ve güzel tarihi bir İstanbul yerine karanlık, güvensiz ve çürümekte olan bir şehir gerçeği ortaya çıkıyor. 

İstanbul şimdi olduğu gibi o zamanda kültür bakımından çeşitli zümreleri barındıran bir şehir. Her türlü insan, her eğitim seviyesinden ve her milletten insan bulunmakta. Bir imparatorluk başkenti olmasından dolayı bu daha da fazla öne çıkmakta. 1. Dünya Harbinin kaybı ve İstanbul'un işgali ile birlikte çöken bir imparatorluğun içindeki insanlarda onlarla birlikte çöküntüye gidiyor. Kanunsuzluğun, fuhuşun, çetelerin kol gezdiği; Rum ve Ermeni azınlıkların ve onların oluşturduğu çetelerin rahat rahat her şeyi yaptıkları; pisliğin ve farelerin yaşadığı bir şehir haline gelmiş. Sosyal hayatın çökmesi ile birlikte çocukların ve kadınların durumundaki kötülük, fırsatçıların, hırsızların, kumarbazların ve her türlü suçun ortaya çıkmasına neden olmuş.

Bunların yanında 1.Dünya Harbinin kaybedenlerin İttihat ve Terakki üyelerinin olduğu düşüncesi ile hem Osmanlı yönetiminde hemde İtilaf Devletleri işgal güçlerinde bir kampanya başlatıldı. Ermeni tehciri, azınlıklara yapılan haksızlıklar gibi konularında su yüzüne çıkarıp, Milli Direnişe yardım etmek gibi suçlardan bir çok idamlar ve tutuklanmalar yapıldı. Yazar bu suç unsurunu kitapta geniş ve güzel bir şekilde açıklıyor. Bu olaylar sonucunda hapse girenler, idam edilenler, sürgün edilen bir çok vatanını seven insan bulunmakta.

Kitapta İstanbul'un durumu bir çok bakımdan ele alınıyor. Ekonomik, sağlık, sosyal yaşam, suç unsuru, çocukların ve kadınların durumu, yardım örgütlerinin çalışmaları gibi geniş bir açıdan işgal İstanbul'una bakılıyor. Anadolu oluşan direnişe İstanbul içinden yardım eden gizli örgütlere de yazar değiniyor. Daha önce tanıttığım İstanbul'da İşgal Yıllarında günlüğünden sonra bu kitapta 5 yıllık işgal altında kalan bir şehrin durumunu bize anlatmakta.

Bizim tarih araştırmalarındaki en büyük sorun sahte hatıratlar, bilinçli yazılmış hatıratlar, değiştirilmiş veriler ve yanlı kimselerin hatıralarının geniş çaplı araştırılmadan direk olarak araştırma içinde yer verilmesidir. Oysaki bir bilimde sayısal yada sosyal olsun kaynağın doğruluğu bir çok deneme ile sorgulanmalıdır. Sayısal bilimlerde bu deneylerin tekrarlanabilirliği ile sağlanırken. Tarih gibi sosyal bilimlerde belgenin gerçekliği, yazan kişinin araştırılması önemlidir. Bundan dolayı araştırmalarda titiz davranmak ve belgenin gerçekliğini sorgulamak önemli. Bunu bu kadar yazmamın nedeni yazar bazı şüpheli kişileri ve romanı kaynak olarak gösterdiği için.

İşgal altındaki İstanbul'un durumunu bize anlatan fazla bir eser yok. Bundan dolayı bu eseri merak edenlere okumalarını öneririm. O zaman anlayacaksınız ki durumumuzun güllük gülistanlık değil çok karanlık bir tablo oluşturduğunu. Kitapları okurken artık iyice kaynaklara dikkat etmeye başladım. Tabi gözümden kaçanlar ve unuttuklarım oluyordur. Ama bir iddia ortaya atıyorsa yada bir alıntı yapıyorsa kaynaklara direk bakıyorum. Normal okuyucu için belki çok önemli olmasa da anlatılan konuların doğrulu konusunda bizim için önemli olduğu için dikkat ediyorum. Size de  zaman zaman belirtiyorum. Bu konuda rahatsız oluyorsanız da belirtirseniz sevinirim. 

4 yorum:

  1. Siz söyleyince fark ettim, gerçekten işgal yıllarıyla ilgili pek kitap yok. Hep savaşları konu almışız, o ara dönemi atlamışız.. Not alıyorum, teşekkürler :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Rica ederim umarım faydalı olur. İlk önce İstanbul'da İşgal Yılları - İ.Hakkı Sunata'nın günlüğü tavsiye ederim. Günlük direk gözlemler olduğu için birinci el kaynak. Daha sonra bu kitabı okursanız daha oturuyor.

      Sil
  2. ya tarihi roman pek sevmiyorum sanırım :(

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba Deniz derin
      Bu kitap bir tarihi roman değil. İstanbul'un işgali sırasında sosyal durumu anlatan bir araştırma kitabı.

      Sil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...