Türk tarihi içinde Malta Sürgünü olayı karanlıkta kalan hususlardan bir tanesiydi. Bu çalışma ile bu konu güzel bir çalışma ile kaynak olabilecek seviyede bir yayın ile sonuçlandı. Malta Sürgü olayı Padişah'ın ve Mebusan Meclisinin 1.Dünya Harbi yenilgisinin sonuçları nedeniyle İttihat ve Terakki partisi için başlattığı bir cadı avıdır. Buna Rumların ve Ermenilerin işe dahil olması ve İngiltere'nin Türklerden intikam alma duyguları da girince ortaya haksız, hukuksuz bir olay zinciri oluşuyor.
1.Dünya Harbinin bitiminden sonra Osmanlı İmparatorluğu mütareke imzalanması ister itilaf devletleri ile. Mondros Mütarekesinin imzalanması ile artık Osmanlı İmparatorluğu toprakları içinde bir av başlar. Savaşın yenilgisinin sebebini ittihaçılarda arayan yeni hükumet ve Padişah bu kişilerin derhal tutuklanmasını ister. İngiltere de Türklerin çeşitli suçlardan üst düzeyde bulunan kişilerin tutuklanması için işe koyulur. İç işlerinin hazırladığı bir liste ile ilk tutuklamalar başlar. Daha sonra İngiliz tarafı öyle bir liste hazırlama gayreti içine girer. Listeleri başka listeler izler. Bunlar arasında İttihaçılar, mütarekeye direnen kişiler, iftira atılanlar, Ermeni göçünü uygulayanlar hatta Mustafa Kemal Paşa, Kazım Paşa ve İsmet Paşalar dahi bu listelerin içinde vardır. Son Mebusan Meclisinin seçimlerinin Anadolu da olmasını isteyen Mustafa Kemal Paşa, İngilizler tarafından durdurulacağını düşünmektedir. Fakat bunu silah arkadaşlarına kabul ettiremez. Ortak bir karar ile Meclisin İstanbul da toplanmasına, fakat burada güçlü bir Müdefa-i Hukuk cephesi oluşturulması düşünülür. Bunun çalışılır ve yoğun olarak bir cephe oluşturulur mecliste. Mustafa Kemal Paşa Meclisin İstanbul da İngilizler tarafından engelleneceği düşüncesinden vazgeçmez. Birkaç kez Rauf Orbay'a gelmesi için telgraf çeker. Rauf Orbay aynı düşüncede değildir, gerçi bunu hatıralarında farklı şekilde anlatsa da aynı yerde bulunan çeşitli kişilerin hatıraları farklı anlatmakta. Kitapta bunu irdelenmiş. En sonunda olan olur. İngilizler Mebusan Meclisini basar ve buradaki mebusları tutuklayıp Malta adasına gönderirler. Bu tutuklamalar üzerine Mustafa Kemal Paşa'da daha önce izlettiği İngilizleri tutuklatır. Bu tutuklu İngilizler Malta sürgünlerinin tek umudu haline gelir ileride.
Kitapta bir başlıkta Osmanlı hükumeti ile Almayan Devletinin karşılaştırıldığı bir yer var. İki devlette 1.Dünya Harbini kaybetmiş olsa da hukuk düzenleri bakımından nasıl işlediklerini gözler önüne seriyor. İngiltere Osmanlı topraklarında istedikleri gibi hareket ederken. Almanya da bulunan ittihatçıları tutuklamak için girişimde dahi bulunamıyorlar. Orada hareket alanları Osmanlı topraklarındaki gibi sınırsız ve kendi sömürgelerindeki gibi değil, Alman Devletinin hukukuna bağlı olarak devam ediyor.
Malta sürgünleri bir çok yoldan İngilizlere ne suçları olduğunu ve neden tutuklandıklarını sormuş. Burada yazar İngiliz belgelerinden bu başvuruları ve İngilizlerin bunlara verdikleri yanıtlar ve notları güzel şekilde ortaya çıkarmış. Burada insanların kişiliklerini daha iyi analiz etmekte mümkün. Bu bakımdan bu başvurular, mektuplar ve protestolar önemli. Malta Sürgünleri içinde bulunan Ziya Gökalp ise İngilizlere hiç bir şekilde başvuruda bulunmamış. Kitapta kendi ailesi ile yaptığı mektupları bulunan Ziya Gökalp'in fikir ve ruhi durumunu yakından görebiliyoruz. Daha önce Ziya Gökalp'in Malta mektuplarını külliyatı içinde okumuştum. Ziya Gökalp Malta adasındaki zamanın da oranın havasını değiştirmiş. Bir felsefe ve düşünce okulu hale getirmiştir. Zaman zaman adadan kaçanlar olmuş. Ama en sonunda Ankara hükumetinin ısrarı ve takibi ile Malta adasında hapis bulunanları bir değişim anlaşması ile özgürlüklerine kavuşmuşlar.
Malta Sürgünleri konsun da kitap tek örnek oluşturmakta. Arşiv, hatıralar ve ingiliz arşivleri kullanılarak hazırlanmış. İngilizlerin bir biri arasındaki yazışmalara dahi erişilip değinilmiş konular hakkında. Malta Sürgünleri konusunda bilgi sahibi olmak isteyenlerin okuyabileceği bir eser. Aynı şekilde Osmanlı İmparatorluğunun artık son dönemlerinin nasıl bir halde olduğunu görmek içinde ayrı bir kaynak. Kitabın dili akıcı ve sade. Bu konular hakkında bilgi almak isteyen ve merak edenlere tavsiye edeceğim bir eser.
Kitapta bir başlıkta Osmanlı hükumeti ile Almayan Devletinin karşılaştırıldığı bir yer var. İki devlette 1.Dünya Harbini kaybetmiş olsa da hukuk düzenleri bakımından nasıl işlediklerini gözler önüne seriyor. İngiltere Osmanlı topraklarında istedikleri gibi hareket ederken. Almanya da bulunan ittihatçıları tutuklamak için girişimde dahi bulunamıyorlar. Orada hareket alanları Osmanlı topraklarındaki gibi sınırsız ve kendi sömürgelerindeki gibi değil, Alman Devletinin hukukuna bağlı olarak devam ediyor.
Malta sürgünleri bir çok yoldan İngilizlere ne suçları olduğunu ve neden tutuklandıklarını sormuş. Burada yazar İngiliz belgelerinden bu başvuruları ve İngilizlerin bunlara verdikleri yanıtlar ve notları güzel şekilde ortaya çıkarmış. Burada insanların kişiliklerini daha iyi analiz etmekte mümkün. Bu bakımdan bu başvurular, mektuplar ve protestolar önemli. Malta Sürgünleri içinde bulunan Ziya Gökalp ise İngilizlere hiç bir şekilde başvuruda bulunmamış. Kitapta kendi ailesi ile yaptığı mektupları bulunan Ziya Gökalp'in fikir ve ruhi durumunu yakından görebiliyoruz. Daha önce Ziya Gökalp'in Malta mektuplarını külliyatı içinde okumuştum. Ziya Gökalp Malta adasındaki zamanın da oranın havasını değiştirmiş. Bir felsefe ve düşünce okulu hale getirmiştir. Zaman zaman adadan kaçanlar olmuş. Ama en sonunda Ankara hükumetinin ısrarı ve takibi ile Malta adasında hapis bulunanları bir değişim anlaşması ile özgürlüklerine kavuşmuşlar.
Malta Sürgünleri konsun da kitap tek örnek oluşturmakta. Arşiv, hatıralar ve ingiliz arşivleri kullanılarak hazırlanmış. İngilizlerin bir biri arasındaki yazışmalara dahi erişilip değinilmiş konular hakkında. Malta Sürgünleri konusunda bilgi sahibi olmak isteyenlerin okuyabileceği bir eser. Aynı şekilde Osmanlı İmparatorluğunun artık son dönemlerinin nasıl bir halde olduğunu görmek içinde ayrı bir kaynak. Kitabın dili akıcı ve sade. Bu konular hakkında bilgi almak isteyen ve merak edenlere tavsiye edeceğim bir eser.
"Ankara hükumetinin ısrarı ve takibi ile Malta adasında hapis bulunanları bir değişim anlaşması ile özgürlüklerine kavuşmuşlar." sözünüzü biraz açmak gerekir. Bu konuda Mustafa Kemal'in bizzat insiyatif kullanması ve Anadolu'da birçok noktada bulunan İngiliz askerlerini tutuklatması, Malta sürgünlerinin idam edilmeleri halinde İngiliz askerlerinin de idam edileceğini ve sürgünlerin salıverilene dek esirlerin salınmayacağı konusundaki kararlı tutumu söz konusudur.
YanıtlaSilMehmet Bey tam sizin bahsettiğiniz şekilde olay meydana gelmiş. Kitapta çok can alıcı noktalar mevcut.
SilYine birikim arttıran kitaplardan biri , süpersiniz...
YanıtlaSilKonu ile alakalı tek ve kaynak bir kitap. Siz benden daha fazla kitap okuyorsunuz bu arada :)
Silyok fazla kitap okumak marifet değil , marifet biraz da anlamlı okumak . BEn ne yazık ki o kıvamda bir okur değilim ...:(
SilBende kendi adıma fazla kitap okumadığımı düşünüyorum. Sanırım ikimizde sahip olmadığımız şeyleri istiyoruz okumak adına :)
Sil:D zaten insan genelde hep başkasının yapıp kendinin yapamadıklarını ister . Bunun okumak adına olması güzel zannımca :D
SilTamamdır... :)
YanıtlaSilBen de beklerim bloguma, sevgiler... :) :)
Malta Sürgünü benim için de karanlık bir dönemmiş, şimdi fark ettim :)) Not alıyorum :))
YanıtlaSilBilal Şimşir'in kitaplarının hepsi kaynak kitaplar. İleride daha fazla karşılaşacağız. Size de eğer konuyu merak ediyorsanız kesinlikle tavsiye ederim. Dili çok hafif, insanı gereksiz ayrıntılar ile boğmuyor.
Sil