Uzay hakkında ki bilgilerimiz son yüzyılda giderek arttı. Sümerlilerden bu yana insanlar gökyüzünü incelemekte. Güneş, ay ve yıldızlar gözlemleyerek zaman çizelgesi oluşturmakta. Galileo'nun teleskopu bulmasıyla uzayı gözlemlemek artık farklı boyutlara geldi. Bu da bizi evreni, galaksileri, yıldızları ve gökcisimlerinin doğası hakkında bilgi sahibi yaptı. Son yüzyılda evren hakkında bildiklerimiz kat be kat arttı. Gökbilimi hakkındaki bilgilerin hızla artması ve tüm bunların son yüzyılda ortaya çıkması ilginç. Bu konuda size yıldızların zamanı ve kara delikler kitabında bahsetmiştim. Yıldızların Zamanı kitabı da Tübitak'ın , Tubitak olduğu zamanlarda çıkan bir eser.
Bu kitapta da evren hakkında gökbiliminin gelişmesi sürecinde uzaydaki cisimlerin nasıl keşfedildiğini anlatmakta. Gökbiliminin yeni başladığı zamanlar güneş ve güneş sisteminin araştırılması sürecini anlatmakla başlıyor. Bu süreçte mars, venüs ve diğer gezegenlerin nasıl incelendiğini anlatıyor. Güneş tüm çağlarda kendisine hayran duyulan, yaşam ile özdeşleştirilen bir cisim. Güneşin ne olduğu, nasıl işlediği ve yaşam döngüsü incelenerek yıldızlar hakkında bir çok bilgi edinildi. Büyük patlamadan bu yana elementlerin nasıl oluştuğu, yıldızların nasıl doğduğu ve nasıl yaşamlarının sonlandıkları, son aşamada ne tür bir dönüşüm geçirdiklerini anlatıyor. Güneş artık uzun yaşamının sonuna geldiğinde süper nova patlaması mı yapacak, kendi içine çöküp karadeliğe mi dönüşecek yada nötron yıldızımı olacak bunların nasıl işlediği konusunda bilgiler veriyor.
Evrenin büyüklüğü düşünüldüğünde, tespit edilmiş milyarlarca yıldız bulunmakta. Bu yıldızların çevresinde gezegenler var mı ve bu gezegenlerin yapısı nasıl olduğu araştırılmakta. Milyarlarca yıldızın toplandığı yerler olan galaksilerden ise evrende binlercesi bulunmakta. Galaksiler farklı şekillere sahiptir. Bazıları küresel, bazıları sarmal şeklinde. Sarmal şeklinde olanlar çubuklu sarmal yada sarmal olabiliyor. Galaksilerin neden farklı şekillerde olduğunu şuan için bilmiyoruz. Oluşum, gelişim ve varlıklarının sonlandığı evreleri konusunda bilgimiz az. Kara madde araştırmaları galaksilerin araştırılması ile birlikte ortaya çıkan bir kavram. Matematiksel olarak hesaplanan ama daha deneysel olarak ispat edilemeyen bu madde, hiç bir ışıma yapmadığı için bu isim verilmiş.
Dış uzay araştırmaları hız kazandıkça uzayda çok farklı cisimlere rastlıyoruz. Evrenin bir diğer ilginç cismi de kuasarların keşfi. İlk galaksilerin bunlar tarafından oluşturulduğu düşüncesi ortaya çıkmış. Popüler bilim dünyasında da artık herkesin bildiği karadelikler ise son yüzyılda ortaya atılan bir teoriydi. Gözlem teknolojisinin gelişmesi ile artık evrende bu cisimlerin varlığını biliyoruz. Nasıl oluştukları ve doğaları hakkında teoriler üretilebiliyor. Karadelikler hem bilim dünyasında hem popüler bilimde çok bilinse de kuasarlar o kadar bilinen cisimler değil. Karadelikler kendi kütle çekim gücü sayesinde etrafındaki her şeyi (ışık dahil) çektiği için karadelik ismi ile anılmış. Fakat son yapılan çalışmalar Karadeliklerinde belli bir ışıma yaptığı oraya çıktı. Karadelikler ve Bebek Evrenler kitabında daha detaylı anlatılmakta.
Evren insanın aklının alamayacağı büyüklükte bir şey. Uzay teleskoplarının gelişmesi ve uzayın daha derinliklerine bakmaya başlamamız ile evren hakkında bilgilerimizde tabi ki arttı. Evrenin ilk oluşumu Büyük Patlama ve sonrasında evrenin şekillenmesi, bu patlama sırasında oluşan radyasyonun takip edilmesi, evrenin genişlemesi ve evrenin sıcaklığı gibi bir çok konuda bilgi sahibi olundu. Bu kadar bilgi edinmemize rağmen uzay çok büyük. Her bir bilgide yeni bir kapı aralanıyor. Uzay konusunda ilk bilgi edineceklere bundan dolayı bu kitabı öneririm. Uzay araştırmalarının nasıl başladığını, güneş ve gezegenler, güneş sistemi, galaksiler, kozmik cisimler ve evrenimiz hakkında giriş niteliğinde bilgi edinebilirler. Kitabı zamanında sahaflardan almıştım tekrar bir basım olmamış. Kitabın baskısı olmadığı için sahaflardan temin edebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder