19 Kasım 2014 Çarşamba

Mitoloji Üzerine Araştırmalar





Mitolojinin ne olduğunu Mitolojiye Giriş kitabının ilk paragrafında açıklamıştım. İnsanların eski çağdan temellendirdikleri daha sonra sözlü edebiyat halinde nesilden nesle aktarılarak devam eden bir unsurdur Mitoloji. Bu kitapta mitolojinin bir yönünün daha olduğunu bize göstermek istemiş hoca. Mitoloji tarihte gerçekleşmiş bir olaydır. Evrenin yaratılışı, dünyanın yaratılışı, insanın yaratılışı, kendi milletlerinin oluşumu, kahramanları, inanç ögelerinin varlığı gibi var olan yada olmuş olan şeyleri efsane haline getirerek bunları nesilden nesle aktarmışlardır. Mesela biz batı Türklerinde ki Oğuz Destanı, Ergenekon Destanı, Dünyanın yaratılışı gibi konular sözlü olarak aktarılmış. Çok geç dönemlerde yazıya geçirilmiştir. 

Mitolojik olaylar bir tarih gibi anılmaz ve anlatılmaz çünkü onun içinde bir kutsiyet vardır. Anlatım sırasında belli bir tören gerçekleştirilir, belli zamanlarda anlatılır, belli kişilere söylenir. Nasıl Ergenekon destanda oradan çıktıktan sonra her yıl aynı tarih bayram olarak kutlanmış ve halen devam etmekte. İşte bu şekilde bir kutsiyet içersin de devam eder. Bir tören vardır onun anısına demir dövülür. Hoca'da bu kutsiyet olayını vurgulamak için çeşitli kültürlerde ki aynı şekilde olaylar hakkında bilgi vermiş. Bizden farklı şekilde olan toplulukların mitolojisi ve maddeyi algılama şekilleri üzerine de durmuş. Mesela halen kültürümüzde devam eden ekmeğe saygı olayı Sumer Mitolojisinde Tahılların tanrısı olan Enki'den kaynaklıdır.

Kitapta Menşe ve Kozmogonik Mitlerde anlatılmış. Menşe mitleri denince olmuş yada yeni olan her cisim için oluşturulmuş mitlerdir. Bunlar aynı zamanda kutsal olarak geçer. Demir, su, yağmur, bitkiler, hastalıkları vs. Kozmogonik mitler ise o toplumun evrenin, insanların, gök cisimlerinin yaratılmasını, hayat ve ölümün nasıl oluştuğunu anlatır.

Kitabın en sonunda çeşitli milletlerin mitlerinin yeniden değerlendirilip, okunmuş. Bu kısım benim pek hoşuma gitmedi. O çağlarda olmayacak düşünce şekillerini atfetmiş gibi geldi hoca. Merak eden okuyabilir, hacmi de küçük bir kitap ama ben tavsiye edemeyeceğim bu kitabı.

Prof.Dr. Bilge Seyidoğlu geçen Ağustos ayında vefat etmişti. Hocaya Allah'tan rahmet diliyorum.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...