2 Mayıs 2021 Pazar

İslamiyet Öncesi Türk Destanları

 



Daha önce mitoloji ve destanlar konusunda kitapları okumuş size de burada aktarmıştım. Bu kitabı alalı aslında uzun zaman olsa da şimdi okuma fırsatım oldu. En son yapılan kitap fuarından temin etmiştim. Normalde bir kitabı alacağım zaman araştırım o şekilde okuma listeme eklerim. Fakat birde fuar, kitapçı ve sahaflarda karşıma çıkıp  da aldığım kitaplar var. Bu eserde fuardaki listede olmayıp o an karşıma çıkması ile aldığım kitaplardan birisi. Okuyacağım kitapları araştırarak almış olsam da bazen olta atmakta gerekiyor. Karşımıza güzel bir eser çıkmasına neden olabiliyor bu olta atmak. Kötü kitap çıktığında da hemen bırakıp sonrakine geçmek en iyisi. 

Bu kitabın aslında Türk Destanlarına Giriş gibi destanları anlatan bir eser olarak düşünmüştüm. Fakat üniversitede öğrencilere daha kolaylık olması adına hazırlanan bir eser olduğunu öğrendim. Kitabın okumaya başlayınca ders kitabı formatında olmadığını anladım. Eser iki bölümden oluşmakta. Birinci kısım edebiyat ve tarihçilerin makalelerinden oluşmakta. Kitap bu şekilde olunca da destanların arkasında yatan olayları daha iyi anlıyorsunuz. Makaleler destanların yapısal özelliklerinden destan içindeki karakterin, olayların oluşlarına, neyin neden olduğuna kadar güzel makaleler ile anlatmakta. Bu bakımdan çok doyurucu buldum. İkinci kısım destanları anlatmakta. 

Bir milletin mitolojisi onların kainatı, doğayı, yaşamı nasıl anlamlandırdıklarını anlamak için önemli. Türk mitolojisini incelerken bu devirlerin belirli dönemlerden geçtiğini ve zamanla doğa üstü olayların daha gerçeğe yakın anlatılara dönüştüğünü aktarmıştım. Destan çağı artık kahramanların çağı denebilir. Destanlarda anlatılan motifler doğaüstünden normal hayatta karşılaşılan durumlara doğru evrilir. Artık kahramanların ve olayların anlatımı başlar. Fakat tamamı mitolojiden kopmaz. Eskiden mitolojik olarak anlatılan hikayeler artık daha gerçeğe yakındır. Türkler yüzyıllar geçse de bu destanları bulundukları coğrafyaya göre değiştirerek, yaşadıklarını üzerine ekleyerek Anadolu'ya kadar getirmişler. Mitoloji yada destan içindeki olaylar, karakterler ve yapılanlar farklı formalara girerek yaşamaya devam etmiş. Bu tür eserleri okudukça aslında gündelik hayatta yaptığınız, inandıklarınızın Orta Asya'da ki atalarınızdan geldiğini daha iyi anlıyorsunuz. 

Kitabın birinci kısmını oluşturan makaleler kısmı hoşuma gitti. Destanlar konusunda yazılmış makalelerin bir arada bulunması çok güzel. Yoksa bu makaleleri arayıp okumak normal bir okuyucu için zahmetli bir iş. Makalelerin içeriği de benim için çok doyurucu oldu. Daha önce destanları okuduğum için ikinci kısım üzerinde fazla durmadım. Destanlar konusunda bilgisini daha fazla genişletmek isteyenlere bu eseri öneririm.

12 Nisan 2021 Pazartesi

Türk Tarih Okuması - Yol Haritası

 

Uzun zamandır aklımda olan bir planı artık yazıya dökme vakti geldiğini düşünüyorum. Türk tarihini sistemli olarak okumaya karar verdiğimde ilk olarak Türklerin Mitolojisini okumak istedim. Bundan dolayı yayınlanmış kitapların bir çoğunu okudum. Okumadığım eserlerde mevcut, bazı eserleri ise vakit bulamadığım için okuyamadım. Bazılarını da sahaflarda bulamadım. Temel olarak aklımda Türk mitolojisi ile ilgili konuları yerleşti. Dilim döndükçe de size aktarmaya çalıştım. 

Türk mitolojisini okuduktan sonraki ikinci adım benim için Türklerin eski diniydi. Mitoloji ile karışmış bir halde olan bu konu yeterli kaynağın olmamasından dolayı da tam netliğini kazanmıyor. Bunun  yanında Şamanizm konusu da bu başlık içinde incelemeye çalıştım. Genel kanı Türklerin eski dininin şamanizm olduğu yönünde olsa da bunun doğru olmadığını anladım. Eski Türk dini konusu da mitolojik ve şamanizm baskısından ötürü araştırması zor konu. Kaynaklarında yeterli olmaması bizi zora sokuyor. Bu konu hakkında da okumadığım eksik kitaplar mevcut. Zaman geçtikçe bunlarda okuyup size aktarmayı düşünüyorum. Şamanizm konusunda ise diğer yazılarımda belirttiğim gibi bölgesel inançlar ve uygulamaları farklılıklar gösterdiği için bu tür eserleri es geçtim. 

Burada birde Türk dili konusu var. Türk dilini tarihsel sürecini araştırmak istiyorum. Fakat aklında ki yapı biraz farklı. Belki yüzeysel olabilir. Çünkü harf değişimleri, geçişler benimde ilgilimi çekmiyor. Başlangıcı ve tarih içersin de aldığı yol daha ilgi çekici. Bu konu hakkında ki kitapları da ileride okumaya çalışacağım.


Türk tarihini okumaya  başladığımda  ilk olarak Sümer  ve  Anadolu medeniyetlerinden başlamak  istedim. Atatürk'ün  düşüncesinden yola  çıkarak bu medeniyetleri okudum. Mezopotamya ve  Tunç çağı Anadolu medeniyetleri artık bu  dönemi de bu sene kapadım. Demir çağı medeniyetleri ile devam edeceğim. Bu dönem Türk Tarihi dönemleri ile kesişeceği için bu dönemleri okurken devam etme düşüncesindeyim.

Bunlardan öncede MU Teorisi  hakkında esas eserleri ve yan eserleri okudum. Bunlar tarihsel  olarak aklında bir çizgi oluşmasını sağladı. Mu kıtası teorisi şuan için benimde inanmadığım bir teori. Atatürk'ün sağlık durumu iyi olsaydı eminin kendisi de daha sonra bu teoriden vazgeçerdi. Bu araştıra da mu kıtası olmada bazı olaylar gerçek ve bazılarının üzerindeki sır perdesi hala kalkmadı bence. Eski çağ medeniyetlerinden Mısır kaldı sadece değinmediğim. Aslında Türklük ile alakalı olmasa da biraz olsun Mu Kıtası Teorisinde geçiyor. Benimde merak ettiğim bazı hususlar var. Yeterli kaynak ve zaman bulursam değineceğim.

Bu kadar uzun bir girişten sonra  Türk Tarihi konularına başlayabileceğim. Tabi merakım konular içinde beni farklı yerlere sürükleyebiliyor zaman içinde. Okuma maratonlarının bu başlıklara göre düzenlemeyi düşünüyorum. Türk tarihi çok geniş bir mesele. Uzun soluklu bir okuma maratonu olacak. Türk tarihine başlamışken  aklımda farklı fikirlerde  mevcut.  Fakat  zaman sıkıntısı çektiğim için ne zaman hayata  geçirebilirim bilmiyorum. Şuan için okuma maratonumun  yol haritası aşağıdaki şekilde olacak.



Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...